Bir Çocuk Neden Agresif Olur? Tarihin İzinde Bir Davranışın Anatomisi Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamadan bugünü kavramanın mümkün olmadığını bilirim. Davranışların kökleri, tıpkı toplumların tarihi gibi, yüzyıllar öncesine uzanır. Agresyon da insanlık tarihi kadar eski bir duygudur; savaşların, hayatta kalma mücadelesinin ve otorite kurma çabalarının bir yansımasıdır. Peki, neden bugün bir çocuk agresif olur? Bu sorunun yanıtı, sadece psikolojik değil, tarihsel bir arka plana da sahiptir. Geçmişten Günümüze Agresyonun Evrimi İlkel çağlarda, agresyon bir hayatta kalma aracıdır. İnsan yavrusu, çevresindeki tehlikelere karşı kendini korumak için saldırganlık içgüdüsünü geliştirir. O dönemlerde bir çocuğun agresif olması, doğal seçilimin bir sonucuydu. Ancak toplumlar…
Yorum BırakŞifreli Hikaye Durağı Yazılar
Bana Dönek Demiş İtin Birisi Kimin Şarkısı? Toplumsal Roller, Normlar ve Duygusal Gerilim Üzerine Sosyolojik Bir Okuma Bir sosyolog olarak insan davranışlarının en çok görünür olduğu alanın, aslında sanat olduğunu düşünürüm. Şarkılar, toplumun aynasıdır; dile getirilmeyen duyguların, bastırılmış öfkelerin ve sessiz kabullerin yankısıdır. “Bana dönek demiş itin birisi” sözleriyle başlayan bir şarkı, yalnızca kişisel bir kırgınlığı değil, aynı zamanda toplumsal roller ve cinsiyet temelli beklentiler arasındaki çatışmayı da görünür kılar. Bu yazıda, bu ifadenin ötesine geçip, bireylerin kendilerini toplum içinde nasıl konumlandırdıklarını, “sadakat” ve “ihanet” gibi kavramların sosyal anlamlarını ve bu kavramların kadın ile erkek arasında nasıl farklı biçimlerde işlendiğini…
Yorum BırakÇıkıntının Anlamı Nedir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Siyaset bilimi, toplumların düzenini, iktidar ilişkilerini, ideolojik yapıları ve vatandaşlık haklarını derinlemesine inceleyen bir disiplindir. Bu bağlamda, çıkıntı kavramı, toplumsal düzenin sınırlarını aşan, güç yapılarında belirgin olmayan ama etkili olabilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Çıkıntı, normların dışında kalan bir hareket, düşünce ya da davranış biçimi olabilir. Fakat bu çıkıntı sadece bireysel bir farklılık olarak görülmemeli, aynı zamanda toplumsal ve siyasal iktidarın, kurumsal yapılar ve ideolojilerle şekillenen bir yansımasıdır. Peki, çıkıntının anlamı nedir ve nasıl bir toplumsal yer edinir? Bu yazıda, çıkıntıyı toplumsal düzen, ideoloji, iktidar ve vatandaşlık bağlamında…
Yorum BırakKanımsamak Ne Demek? Bilimsel Merakla Dilden Zihne Uzanan Bir Yolculuk Samimi Bir Başlangıç: Merakla Başlayan Bir Keşif Bazı kelimeler vardır ki, onları duyduğumuz anda zihnimizde bir soru belirir: “Gerçekten ne anlama geliyor?” “Kanımsamak” da tam olarak böyle kelimelerden biri. Eski Türkçeden günümüze ulaşan bu kelime, gündelik dilde nadiren kullanılsa da düşünce dünyamızda oldukça derin bir yere sahiptir. Bu yazıda, “kanımsamak ne demek?” sorusunu yalnızca sözlük anlamıyla değil, bilimsel bir merakla, psikoloji, dilbilim ve nörobilim gibi alanların ışığında ele alacağız. Hadi birlikte bu kavramın ardındaki zihin dünyasını keşfedelim. Kanımsamak Kelimesinin Anlamı ve Etimolojik Kökleri “Kanımsamak”, Türkçede “alışmak, kabullenmek, benimsemek” anlamına gelir.…
Yorum BırakThirsty Ne Demek Ne Demek? Tarihsel ve Toplumsal Bir Bakış Tarihi anlamak, sadece geçmişin tozlu sayfalarını karıştırmak değil, aynı zamanda bugünü de anlamlandırmanın yollarından biridir. Bir tarihçi gözüyle baktığımızda, kelimelerin serüveni de toplumların serüveni kadar ilginçtir. “Thirsty” kelimesi, ilk bakışta yalnızca “susamış” anlamına gelir. Ancak zamanla, kültürel kırılmalar ve toplumsal dönüşümlerle birlikte bambaşka katmanlar kazanmıştır. İşte “Thirsty ne demek ne demek?” sorusu, hem dilin hem de toplumun geçirdiği evrimi anlamamız için güzel bir örnektir. — Tarihsel Kökler: Thirsty’nin İlk Anlamı Eski İngilizce kökenli “thurstig” kelimesinden türeyen “thirsty”, başlangıçta biyolojik bir ihtiyacı ifade ederdi: suya duyulan ihtiyaç. Ortaçağ toplumlarında, özellikle kuraklık…
Yorum BırakMutlu Karaduman Ne İş Yapar? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Analiz Bir Eğitimcinin Gözünden: Öğrenmek, Dönüşmektir Öğrenmek, sadece bilgi edinmek değil; bir insanın düşünme biçimini, dünyayı algılayışını ve kendini konumlandırışını değiştiren derin bir süreçtir. Eğitimci için her öğrenme deneyimi, hem bireysel bir aydınlanma hem de toplumsal bir yenilenme fırsatıdır. Bu bağlamda “Mutlu Karaduman ne iş yapar?” sorusu, yalnızca bir meslek tanımı arayışı değil, aynı zamanda eğitimin işlevini anlamaya yönelik bir çağrıdır. Çünkü eğitmenlik ya da rehberlik yapan herkes, bir meslekten çok daha fazlasını icra eder: bir dönüşüm sürecini yönetir. Öğrenme Teorileri Işığında Bir Eğitimcinin Rolü Mutlu Karaduman’ın işini pedagojik…
Yorum BırakMarx Kapitalist Dönem İçin Hangi Kavramı Kullanmıştır? Kaynakların Sınırlılığı Üzerine Bir Ekonomistin Düşüncesi Ekonomi, en temelde sınırlı kaynaklar ile sınırsız insan ihtiyaçları arasındaki dengeyi arama sanatıdır. Bir ekonomist için bu denge, yalnızca rakamlar ve grafiklerden ibaret değildir; aynı zamanda bireylerin, toplumların ve sistemlerin davranış biçimlerini anlamayı da gerektirir. Seçimlerin her biri bir vazgeçişi temsil eder ve bu vazgeçişler, ekonomik düzenin temelini oluşturur. Karl Marx da tam bu noktada, kapitalist dönemi anlamak için bir kavramsal çerçeve geliştirmiştir. O, üretim ilişkilerinin ve sınıf yapısının, insan davranışlarını ve toplumsal dinamikleri nasıl şekillendirdiğini analiz ederken “artı-değer (surplus value)” kavramını merkeze almıştır. Kapitalist Dönemin Ekonomik…
Yorum Bırak“Kam inancı, geçmişte kalmış romantik bir masal değil; bugünün şehirli insanının anlam krizine verdiği bir karşılık. Ama kabul edelim: Son yıllarda bu miras, bir o kadar da sloganlara, tişörtlere ve ‘atölye’ ekonomisine indirgeniyor. İşte tam burada tartışalım: Kam inancı, köklerle sahici bir bağ mı kuruyor, yoksa bugünün boşluklarını eski sembollerle mi yamıyoruz?” Kam inancı, Türk ve bozkır halklarının şamanik geleneğinden beslenen, doğa-ruh-insan üçgeninde şekillenen inanç ve pratikler bütünüdür. Gücü: yerellik, ritüel deneyim ve doğayla ilişki. Zayıf karnı: kanonsuzluk, otorite boşluğu, milliyetçi romantizme ve ticarileşmeye açık bir alan. Kam inancı nedir? Köken ve temel kavramlar “Kam”, göçebe bozkır kültürlerinde ruhlarla aracılık…
Yorum Bırak“Güle Güle Kullanın” Nasıl Yazılır? Tarihsel Bir Perspektiften Dilin ve Toplumun Dönüşümü Bir tarihçi olarak, kelimelerin sadece sözcük değil, aynı zamanda zamanın tanıkları olduğunu düşünürüm. Her kelime, bir çağın duygusunu, değerlerini ve insan ilişkilerini yansıtır. “Güle güle kullanın” ifadesi de bu bağlamda, geçmişten bugüne uzanan bir kültürel yolculuğun izlerini taşır. Bu yazıda, bu ifadenin doğru yazılışını açıklarken, aynı zamanda onun tarihsel ve toplumsal arka planını da inceleyeceğiz. Çünkü “güle güle kullanın” yalnızca bir dilek cümlesi değil, Türk toplumunun nezaket anlayışının, duygusal paylaşım biçiminin ve kültürel dönüşümünün bir yansımasıdır. Dilin Yolculuğu: “Güle Güle Kullanın”ın Doğru Yazımı Dilbilgisel olarak, “güle güle kullanın”…
Yorum BırakBir Ekonomistin Gözünden: Göreli Büyüklük Ne Demek? Ekonominin temelinde yatan düşünce, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada sonsuz insan ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktır. Her seçim, bir diğerinden vazgeçmeyi; her karar, alternatif bir sonucu geride bırakmayı gerektirir. Bu noktada, ekonomik analizlerin merkezine yerleşen kavramlardan biri karşımıza çıkar: göreli büyüklük. Bu kavram, yalnızca bir sayı ya da oran değildir; ekonominin dinamiklerini, bireysel davranışları ve toplumsal refahı anlamamıza yardımcı olan derin bir ölçüttür. Göreli Büyüklüğün Tanımı ve Temel Mantığı Göreli büyüklük, bir ekonomik değişkenin başka bir değişkenle karşılaştırılarak değerlendirilmesi anlamına gelir. Yani tek başına “büyüklük” mutlak bir değeri ifade ederken, “göreli büyüklük” bu değerin diğer…
Yorum Bırak